Çocukluk çağındaki obezite eğer altta yatan sistemik bir problem yoksa büyüme için gereken enerjiden fazlasının alınmasıyla ortaya çıkar.
-Aktivite yetersizliği,
-Uzun süreli hareketsizlik(PC,TV,Tablet ve , telefon kullanımının güm içinde çok fazla olması)
-Kompleks karbonhidratve lifli besin alımının azalması
- Yağlı yiyecek, şekerli içecek tüketiminin artması
-Fastfood tarzı beslenme
gibi aile içinde kazanılan alışkanlıklar obezite oluşumunda ve gelişiminde önemli rol oynar. Obezite sadece ileri yaşlarda değil çocukluk çağında da kalp-damar hastalıkları, ortopedik problemler, akciğer rahatsızlıkları, mide-barsak problemleri ve hormonal sistemi ya da bağışıklık sistemini etkileyen pek çok kronik hastalığa yol açabilir.
Peki biz fizyoterapistler obeziteyle neden ilgileniyoruz?
Başta fiziksel aktivite düzeyinin azalması hatta inaktiviteye doğru gidebilme ihtimali, postur bozuklukları, artan vücut ağırlığıyla kemik,eklem ve bağ dokusunda ortaya çıkan bozukluklar, tekrarlayan ayak bileği yaralanmaları, yumuşak dokusu hasarları ve tabi ki solunumsal problemler obeziteyi bizim uzmanlık alanımıza doğrudan sokmuş oluyor.
Yapabileceklerimiz neler?
Obeziteye karşı verilecek reçete her çocuğa ayrı olarak programlanmak kaydıyla haftada en az 3 tercihen haftanın her günü 30 dk.lık orta dereceli egzersiz, kas kuvvet ve esneklik egzersizleri, postur eğitimleri, solunum kapasitesini arttırma ve spora yönlendirme şeklinde verilebilir.
Çocukluk obezitesi halk sağlığını tehdit eden bir problemdir ve çocuklarımızı bu problemden uzak tutmak gerekir. Beslenme uzmanlarının düzenleyeceği dengeli ve düzenli uygun beslenme programıyla birlikte obezitenin önlenmesi için fiziksel aktivitenin desteklenmesi de şart. Yani çocukları telefon ve tabletler hapsetmek yerine top vermeli ellerine, ip atlamayı öğretmeli, parka, doğa yürüyüşüne götürmeli, varsa bahçeye inmeli çocuk, belki biraz çiçek dikmeli, bir ağaçtan meyve koparmalı, bisiklete binmeli, dans etmeli, bir spor branşıyla ilgilenmeli .. Ailecek kısa mesafeleri arabayla değilde yürüyerek almaya alışmalı. Ama tüm bunlar ancak ailenin desteği ve teşviki ile başarılabilir. Okulların konuyla ilgili bilgilendirilmesi ve bilinçlenmeleri de çok önemli. Özel veya devlet tüm okulların fiziksel aktiviteye imkan sağlayan uygun açık ve kapalı mekanlarının olması ve bu alanların tatil günlerinde bile erişilebilir olması gerek.
Yapılamayacak şeyler değil.. Belki bir başlangıç yapılsa gerisi de gelir. Her şey yeni neslin sağlıklı olması için! Sağlıklı günler dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder